6 Aralık 2014 Cumartesi

Bölüm 17 : Teknik Adam ve Bayan Muhasebe Müdürü Tekrar bir Araya Geliyor

    Ben Kızdan ayrılmıştım. Ağva gezimden tam 14 gün sonra, Moralim yerine gelmiş. Vazgectiğim Kırmızılı kız ile tekrar temas sağlama çabalarındayım. Tamam belki zoraki bir ilişkiydi ama bu şekilde bitmesine göz yummakta istemedim. Sonucta yanlış tanınmakta istemiyordum. Tüm gerçekleri anlattım. Sanırım Ağva gezisi sırasında, geceyi arabada geçirirken ona kurduğum tatlı dilli mesajlar, güzel Ağva havası verdiği ilham tekrar yakınlaşmamızı sağladı. Bana son bir şans daha verdi.

 Çok heyecanlı olmalıyımki, hayatımdaki en büyük angutluğu yaptığımı hatırlarım. Kızla tekrar bir araya geleceğiz. Bende cebime 100 lira koymuşum. İster inanın ister inanmayın. Ben asosyel bir insandım. Cebimde en fazla 20 lira olurdu. 100 lira bana o kadar cok geldiki, resmini çekip whats uptan attım. Öküzüm öküz.


Bebeğim, yarın senle bu parayı çatur çatur yiyeceğiz dedim. Kız cevap vermedi. O kadar garipse diki yaptığım öküzlüğü, belkide söyleyecek bir şey bulamadı. 

Sevgilim aşkım, tabi daha aşkım olmadı, sosyal olamak için adımlar attığım, bir malzemeydi o an sadece.  Kendisine itiraf ettim. Ben Asosyelim. Ben bilmiyorum yer yön. Nere gidelim sen söyle, onu yapalım dedim. O zamanlar halen Nokia C6 telefonum vardı. İstanbulun Anadolu sınırında oturduğu için, ikimiz içinde en uygun yeri bir kereye mahsus söyledi. Pendik Marine. 



 

Bu resimleri ogün Pendik Marine'de Nokia telefonumla cektim. Hangi lokanta olduğunu bilmiyorum ama, Tanesi 25 liradan satılan serpme kahvaltılardan almıştık. Bana 50 liraya mal olmuştu. ben daha önce tek oturuşta hiç bu kadar para harcamamıştım. Bu nedenle ki bana çok sıkıntı verici gelmişti.

Aradan zaman gecti ne konuştuk pek hatırlayamıyorum, Genelde teknik şeylerden bahsettiğim için, Bana teknik adam lakabını ilk sanırım o zaman takmıştı. Marineden sıkılınca, napalım diye düşünürken, " Hadi bostancıya kadar yürüyelim" dedi. Bu kız Kadıköy de boğadan Akmara yürümekte zorlanan kızmıydı. Bostancıdan , Pendik arası 17 km olduğunu biliyor muydu. İlkez kızın elini ilk o zaman tutum.

Soluksuz, Maltepe'ye kadar yürüdüğümüzü hatırlıyorum, 3 saat yürümüştük. Sanırım kıza ilkez o zaman aşık oldum. Elim eline değiyor, tarifi olmayan hoş duygular içimi kaplıyordu. Çingenler ingiliz turist taktiğimi yedirdikce, Kız gülmekten çatlıyordu. Sohbetlerimiz bunca zaman neler yaptığım üzerineydi genelde.

Hafızam cok kötü bu nedenle pek bişey hatırlayamıyorum. Benim yemek kültürümü hiç beğenmediğini hatırlıyorum. Öğle yemeğini kartal yakınlarında sahil yolu üzerindeki bir Mc Donnalda yemiştik.

O gün kariyerinde yükselmek için 4 senelik eğitiminin son senesi olduğunu öğrendim. Ben okumamıştım ama o açıktan 4 seneye çıkmıştı bile. Benim Lise mezunu olduğumu söyledim. O bunu sıkıntı etmedi. Aşka inanıyordu. Sempatik kişiliğim, oturaklı duruşum zaten ona güven vermişti. O bana Teknik Adam diyor, ben ona Bayan Muhasebe Müdürü.

Onu ilk Gördüğümden beri, hep saçlarıyla oynamak istemiştim. Kartal yakınlarında sahile bakan banklarda, up uzun saçlarıyla sıkılmadan oynadığımı hatırlıyorum. Cevremdeki diğer sevgililerden feyz alıp onu dudaktan öpmek istedim. Fakat hiç yanaşmadı. Hemde hiç yanaşmadı. Onun tabusu vardı, Milletin içinde bu tür şeyler yapan insanlara ayar oluyordu. Ben saçlarını oynayarak bile fazla ileri gitmiştim. Fakat sonucta ısraralarım sonrası bunada izin vermeyi kabul etmişti. Bu kızı çok rahat bir şekilde ikna edebildiğimi fark ettim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder